Avrupayı Etkileyen Endülüs Eğitimi

Endülüs’te yükseköğretim uluslararası bir seviyeye ulaşmıştı.

Endülüs dışından eğitim amacıyla gelen farklı dinlere mensup öğrenciler gerekli eğitimleri alma konusunda herhangi bir engele takılmadan ilim tahsilinde bulunuyorlardı.

Kuzey Hristiyan devletlerinden Endülüs’e eğitim maksadı ile gelen öğrenciler, Arapça öğrenip, tanınan alimlerden ders alarak kendilerini yetiştirirlerdi. Bu öğrenciler, eğitim süreleri boyunca Endülüs halkına karışarak İslâm geleneklerini de öğrenirlerdi.

Aralarında Endülüs’te vezirlik seviyesine kadar ulaşabilenler olmuştur. Örneğin Yahudi olan Samuel bin Nagarla (ö. 1056), Gırnata’da yaklaşık otuz yıl vezirlik yapmıştır.

Eğitim görüp kendi ülkelerine dönenler ise Endülüs’ten aldığı ilmî birikimi memleketlerinde uygulamaya geçerlerdi.

967-970 tarihlerinde başkent Kurtuba’da eğitim gören Gerbert ismindeki öğrenci, II. Silvester ismiyle Papa olarak seçilmiştir.

İLK KONSERVATUVAR

Asıl adı Ali b. Nâfî olan Ziryab, doğum yeri ve tarihi hakkında kesin bir bilgi bulunmamakla beraber, Abbasî halifesi Mehdi Billah’ın kölesi olduğu ve sarayda hizmet veren büyük sanatçı İbrahim el-Mevsıli’nin öğrencisi olarak zikredilmektedir.

Mûsiki’ye olan ilgi ve yeteneğinden ötürü sarayda büyük bir üne kavuşmak üzereyken hocasının baskısı sonucu 822 yılında Bağdat’tan Endülüs’e geçmiştir.

O dönem devlet yöneticisi olan II. Abdurrahman, kendisini büyük bir ilgi ile karşılamış, Ziryab ve ailesine bir konak ve maaş tahsis etmiştir.

Ziryab, Endülüs’te hemen her konuda büyük değişiklikler gerçekleştirdi. Giyim, yemek ve müzik alanlarında Endülüs’te bir marka haline geldi. Mevsime göre giyinme, içecek bardaklarının cam ve kristal olması, yemek adabında çorba-ana yemek-tatlı sırasının takip edilmesi, bazı yeni yemeklerin tarifleri gibi yenilikler getiren Ziryab’ın faaliyetleri asırlar boyunca Endülüs’ü, akabinde de Avrupa’yı etkilemiştir.

Ziryab’ın en önemli icraatı ise hiç şüphesiz müzik eğitimi ve kurduğu müzik okuludur. Kurtuba’da kurduğu bu okul, bir konservatuvar niteliği taşımaktaydı.

Ziryab’ın açtığı okul, İşbîliye, Tuleytula, Belensiye ve Gırnata’da musiki okulların açılmasına zemin hazırladı.

Bu okul Avrupa’daki ilk konservatuvar olmakla beraber, okula gelen Avrupalı öğrencilerin Müslüman-Arap müziğini ülkelerine taşımalarına olanak sağlamıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir